Klima Nasıl Çalışır?
Klima, kapalı mekanlardaki havayı istenen sıcaklığa getirmek için kullanılan bir iklimlendirme sistemidir. Temelde bir ortamı soğutmak (ya da ısıtmak) ve nem oranını kontrol etmek için tasarlanmıştır. Klimalar soğuk hava üflemek yerine ortamdan ısıyı alıp dışarı atarak iç mekanı serinletir. Bu sayede bulunduğumuz oda veya araç konforlu sıcaklıkta tutulur. Klimalar sadece sıcaklığı değil, aynı zamanda nemi azaltarak konforu artırır. Yazın sıcak havayı çekip dışarı veren klima kışın ısı pompası özelliği ile ısınma da sağlayabilir. Günümüzde pek çok ev ve işyerinde split klimalar yaygınken, büyük binalarda merkezi sistemler veya VRF gibi ileri teknolojiler tercih edilir. Taşınabilir klimalar da kolay kurulumları ve taşınabilirlikleriyle küçük alanlarda kullanışlıdır.
Soğutma Çevrimi ve Temel Prensipler
Klimalar soğutma çevrimi prensibiyle çalışır. Bu döngü dört ana parçadan oluşur: kompresör, kondenser (yoğuşturucu), genleşme valfi ve evaporatör (buharlaştırıcı). Önce iç mekandan emilen ısıyı alan soğutucu akışkan gaz hâlinde kompresöre gelir ve burada sıkıştırılarak basıncı ile sıcaklığı artar. Yüksek sıcaklıktaki bu gaz, dış ünitedeki kondenserden geçerken fan yardımıyla dış ortama soğutulur ve sıvı hale geçer. Sıvı akışkan daha sonra genleşme valfinden geçerek basıncı düşürülür; bu sırada sıcaklığı keskin şekilde azalır. Düşük basınçlı bu sıvı, evaporatörde iç ortamdaki havayla temas ederek buharlaşır ve evaporatör bobininden geçerken ortamdan ısıyı alır. Sonuçta ortam havası soğur. Buharlaşan akışkan tekrar kompresöre döner ve çevrim aynı şekilde devam eder. Bu süreçler termodinamiğin ikinci kanununa dayanır; klimalar elektriğin yardımıyla ısıyı soğuk bölgeden sıcak bölgeye taşır.
- Kompresör: Soğutucu akışkanı emer, sıkıştırır ve ısınmasını sağlar.
- Kondenser: Sıkıştırılarak ısınmış gaz hâlindeki akışkan, dış hava akımıyla soğutularak sıvılaşır.
- Genleşme Vanası: Sıvı akışkanın basıncını düşürerek soğutucu etkisini artırır.
- Evaporatör: Düşük basınçla genişleyen akışkanın buharlaşıp iç ortamdan ısı çekmesini sağlar, böylece ortam hava sıcaklığı düşer.
Bu adımlarda soğutucu akışkan (genellikle R-410A, R-32 gibi HFC türü gazlar) hal değiştirerek ısı transferini gerçekleştirir. Özetle, klima mekanik bir çevrimde ısıyı alıp taşır ve bu işlemi sürekli tekrarlayarak soğutma sağlar.
Split Klima Sistemleri
Split klima sistemleri günümüzde hem konutlarda hem de işyerlerinde en yaygın kullanılan klima tipidir. Split (ayrık) sistemlerde iç ve dış ünite olmak üzere en az iki bileşen vardır. İç ünitede evaporatör bobini ve fan bulunur; iç ortam havası buradan emilir. Dış ünite ise kompresör, kondenser bobini ve fan içerir. İç ve dış ünite bakır boru hattıyla soğutucu akışkan dolaşımı için birbirine bağlanmıştır. Bu tasarım, split klimanın ısıyı iç mekandan alıp dışarı atmasını sağlar.
Split klimaların çalışma prensibi temelde havadan havaya ısı pompalamasıdır. İç ünite ortam havasından ısıyı alarak soğutur, fan ile soğutulmuş hava odaya üflenir. Alınan ısı, soğutucu akışkan ile dış ünitedeki serpantinlere taşınır ve burada dış havaya atılır. Bu kapalı devre sayesinde sadece soğutma değil, sistem tersine çevrildiğinde ısıtma da yapılabilir. Bosch’un açıkladığı gibi, kapalı devreli soğutucu akışkan sistemi ters yönde de çalışabildiği için split klimalar aynı zamanda ısıtma amacıyla da kullanılabilir.
Split klima sistemlerinin başlıca bileşenleri şunlardır:
- İç Ünite (Evaporatör ve Fan): İç mekân havasını emerek soğutur ve üfler. Filtreler ve hava hareketi iç ünitelerde bulunur.
- Dış Ünite (Kompresör, Kondanser ve Fan): Soğutucu akışkanı sıkıştırır ve ısısını dışarı atar. Kondanser bobini üzerinden ısıyı soğuk dış havaya geçirir.
- Soğutucu Akışkan Boruları: İç ve dış üniteleri birbirine bağlar, akışkanı dolaştırır.
Monosplit ve Çoklu (Multi) Split: Tek iç – tek dış üniteden oluşan sistemlere monosplit denir. Birden fazla iç üniteyi tek bir dış üniteye bağlayan sistemler ise multi-split olarak adlandırılır. Örneğin, bir dış üniteye aynı anda 4-8 iç ünite bağlanabilir. Multi-split’lerin avantajı, tek bir dış üniteyle birden fazla odayı bağımsız olarak iklimlendirebilmesidir. Ancak boru hattı uzadıkça soğutucu akışkan boru uzunluğu sorunu ortaya çıkar. Çok daha fazla iç ünite gereksiniminde ise VRF (Değişken Debili Soğutucu Akışkan) sistemleri tercih edilir.
İnverter Teknolojisi: Modern split klimaların çoğu inverter kontrollü kompresör kullanır. İnverter kompresörler, kompresörün dönüş hızını ayarlayarak anlık ısı ihtiyacına uygun kapasite sağlar. Bu sayede daha hızlı ve dengeli ısı kontrolü yapılır, enerjiden tasarruf edilir ve cihaz sessiz çalışır. Standart on-off klimalar sürekli açılıp kapanmak zorunda kalırken, inverter klimalarda kompresör düşük hızda çalışmaya devam ederek daha az enerji tüketir.
VRF (Değişken Debili Soğutucu Akışkan) Sistemleri
VRF sistemleri, çok katlı ve büyük binalarda kullanılan gelişmiş bir split klima türüdür. “Variable Refrigerant Flow” (VRF) adı, değişken debili soğutucu akışkan anlamına gelir. Bu sistemde tek bir dış ünite (ya da dış üniteler grubu) aynı anda birçok iç üniteye hizmet verebilir. İç üniteler bakır borularla dış üniteye bağlanır ve hassas bir elektronik kontrol birimi soğutkan akış debisini ihtiyaç duyulan kapasiteye göre ayarlar. Örneğin, bir otelde her oda için ayrı bir iç ünite, hepsi tek dış üniteye bağlanarak bağımsız kontrol edilebilir.
Toshiba’nın belirttiği gibi, VRF sistemlerinde bir dış ünite ile birden fazla iç ünitenin bakır boru hattı ile aynı dış ünite/ünite grubuna bağlı çalışması temel prensiptir. Bu düzenek, soğutucu akışkan gazın iç üniteler boyunca ısıtma veya soğutma işlevini yerine getirmesini sağlar. Kullanılan soğutucu genellikle R-410A gibidir; ozon tabakasına zarar vermeyen bu gaz, VRF sistemlerinde yaygın olarak tercih edilir. VRF sistemlerin kalbinde yer alan DC inverter kompresörler, sistemin toplam kapasitesini hassasca ayarlayarak her bölge için gereken gaz debisini belirler. Bu sayede sadece ihtiyaç duyulan üniteler çalıştırılır ve enerji israfı önlenir.
VRF sistemlerinin iki ana çeşidi vardır: Heat Pump (ısı pompalı) VRF’de tüm iç üniteler aynı modda çalışır (ya hep ısıtır ya hep soğutur). Heat Recovery (ısı geri kazanımlı) VRF’de ise farklı üniteler farklı modlarda çalışabilir; yani bir ünite ısıtma yaparken diğeri soğutma yapabilir. Isıtma ve soğutma aynı anda sağlanarak verimlilik yükselir. Özetle VRF sistemleri, büyük yapıların değişken ısı yükü ihtiyaçlarına uyum sağlayan, yüksek verimli ve bireysel kontrol imkânı sunan iklimlendirme çözümleridir.
Merkezi Klima Sistemleri
Büyük binalarda, otellerde veya endüstriyel tesislerde tek bir split klima yerine merkezi iklimlendirme sistemleri (HVAC – Heating, Ventilation, Air Conditioning) kullanılır. Bu sistemlerin kalbinde genellikle soğutma grubu olarak da bilinen chiller yer alır. Chiller, bir klima cihazı gibi kompresör, kondenser, genleşme valfi ve evaporatörden oluşan bir soğutma çevrimi aracıdır. Kompresörde sıkıştırılan soğutucu akışkan kondenserde soğutulur, genleşme vanasıyla basıncı düşürülür ve evaporatörde soğutma üretir. Böylece chiller büyük miktarlarda soğutulmuş su (genellikle 5–7°C civarında) veya soğuk hava üretir.
Soğutulmuş sıvı (çoğunlukla su), pompalarla bina içinde dolaştırılır. Bu soğuk su, her katta bulunan klima santrallerine (AHU) veya fan coil ünitelerine (FCU) gider. Bu birimlerde soğuk suyun geçtiği serpantinler bulunur. İç ünite fanları, ortamdaki havayı serpantin üzerinden geçirerek havanın sıcaklığını düşürür. Soğuyan hava kanallar aracılığıyla dağıtılır ve mekanlar iklimlendirilir. Isınan su tekrar soğutma sistemine dönerek çevrim devam eder. Özetle merkezi sistem, tek bir soğutma kaynağını (chiller’i) birden fazla zemindeki kanallar ve fanlarla birleştirerek tüm bina geneline klima hizmeti verir. Chiller kullanımı, özellikle alan soğutma ihtiyacı çok yüksek olduğunda veya birden çok bölgenin iklimlendirilmesi gerektiğinde verimli bir çözümdür.
Taşınabilir (Mobil) Klimalar
Taşınabilir klimalar, tekerlekli kasa içinde birleşik çalışma ile kolay kurulum sağlar. İçerisinde kompresör, buharlaştırıcı ve kondanser barındırır; fonksiyonu split klimaya benzer. Ancak mobil klimanın dış ünitesi yoktur; sıcak hava bir hortumla dışarı üflenir. Bu tip klimalar çalışma prensibi olarak iç mekândaki havayı alıp soğutur, soğutulmuş havayı tekrar odaya verir. Bazı modellerde, dış hava emilerek soğutulur ve bu temiz soğuk hava içeri üflenir. Soğutulan havanın ısıyı dışarı ileten kısmı (evaporatörün diğer yüzeyi) ise esen sıcak hava olarak hortum vasıtasıyla dışarı atılır. Taşınabilir klimalar genellikle 9000–12000 BTU arası kapasiteye sahiptir; dolayısıyla küçük odalar için uygundur. Kolay taşınabilmesi ve karmaşık montaj gerektirmemesi en büyük avantajıdır. Dezavantaj olarak, verimleri split klimalara göre düşüktür ve tek başlarına büyük alanları soğutmakta yetersiz kalabilir. Ayrıca dışarı atılan sıcak havanın bulunduğu ortamın yine ısıtılabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Sonuç
Klimalar, içinde dolaşan soğutucu akışkan sayesinde ısıyı bir yerden diğerine taşıyan, konfor sağlamak için vazgeçilmez cihazlardır. Basit bir split klimadan, VRF ya da merkezi sistem gibi karmaşık çözümlere kadar farklı tipleri vardır. Hepsi aynı temel prensiple çalışsa da, kullanım alanı ve ihtiyaçlar farklılaştıkça sistemin ölçeği ve teknolojik ayrıntıları değişir. Son yıllarda çevreyi daha az kirleten akışkanlar ve inverter teknolojisi gibi gelişmelerle klimalar giderek daha verimli hale gelmektedir. Klima seçimi yapılırken kullanıcı ihtiyacı ve ortam büyüklüğü doğru analiz edilmeli, enerji tüketimi ve konfor dengesi gözetilmelidir.
Daha Derinlemesine Klima Nasıl Çalışır İnceleyelim
Klima, kapalı bir ortamın havasını soğutarak ortamı serin tutmaya yarayan bir cihazdır. Temel prensibi, iç ortam havasındaki ısı enerjisini alıp dış ortama transfer etmektir. Ev tipi (split) klima sistemleri genellikle iki ana üniteden oluşur: İç ünite ile dış ünite. İç ünite, binanın içindeki havayı dolaştırıp soğutur; dış ünite ise soğutucu akışkandaki ısıyı dış havaya veren bölümdür. Bu sayede klima, ortamın termostatında ayarlı sıcaklığa ulaşılmasına kadar sürekli olarak içerden ısı çekip dışarı atar.
Ana Bileşenler: Bir split klima sisteminin temel bileşenleri şunlardır: evaporatör, kondansatör, kompresör, genleşme elemanı ve soğutucu akışkan. İç ünite olarak adlandırılan bölümde evaporatör (buharlaştırıcı) ve fanlar bulunur. Dış ünitede ise kompresör, kondansatör bobini ve fan yer alır. Ayrıca iç üniteye hava filtresi, drenaj kanalı gibi yardımcı parçalar dahildir.
- Evaporatör (Buharlaştırıcı): İç ünitenin ana parçasıdır. İç ortamdan gelen sıcak hava buharlaştırıcı bobinlere üflenir. Düşük basınçlı soğutucu akışkan burada buharlaşarak ortamdan ısı emer. Bu sırada evaporatör bobinlerinin üstünde biriken ısı soğutucuya geçer ve soğutucu akışkan gaz hâline gelir. Fan sayesinde soğuyan hava ortama iletilir, ortam sıcaklığı düşer. Evaporatör ayrıca havadaki nemi yoğuşturup su damlacıkları oluşturur; bu su drenaj sistemi ile dışarı tahliye edilerek birikim önlenir. İç ünitede ayrıca toz, polen gibi partikülleri tutan hava filtreleri bulunur; düzenli bakım ile temiz tutulan filtreler klimanın daha verimli çalışmasına katkı sağlar.
- Kondansatör (Yoğuşturucu): Dış ünitedeki bobinlerdir. Kompresörden gelen yüksek basınçlı, sıcak gaz halinde refrigerant kondansatör bobinlerinden geçerken dışarıdan aldığı hava ile soğur. Kondansatör fanı etrafındaki havayı dolaştırarak soğutucu akışkandaki ısıyı çevreye yayar. Bu süreçte basıncı yüksek sıcak gaz yoğunlaşarak sıvı haline dönüşür (yoğuşur). Elde edilen yüksek basınçlı sıvı soğutucu genleşme elemanına iletilir. Kondansatör, ısıyı dış ortama attığı için klima dış ünitesi sıcak olur ve fan sesi harici ortamda duyulur.
- Kompresör: Genellikle dış ünitede bulunan mekanik pompadır. Düşük basınçlı, soğuk gaz hâlindeki soğutucu akışkanı emer ve sıkıştırarak yüksek basınçlı, yüksek sıcaklıklı bir buhar haline getirir. Bu basınç artışı sırasında soğutucu akışkanın sıcaklığı da yükselir. Kompresör, klimadaki dolaşımı sağlayan kalbi gibidir; kompresörün hızı ve tipi (örneğin inverterli modellerde değişken hızlı bir elektrik motoru) klima performansını doğrudan etkiler.
- Genleşme Elemanı (Termostatik Valf veya Kapiler Boru): Kondansatörden gelen yüksek basınçlı sıvı soğutucu, genleşme elemanına ulaştığında basıncı düşürülür. Bu basınç düşüşü sırasında sıvının bir kısmı buharlaşarak soğur. Dolayısıyla genleşme elemanından çıkan akışkan, düşük basınçlı soğuk bir sıvı/gaz karışımı hâline gelir. Bazı sistemlerde mekanik genleşme valfleri, bazılarında ise basit kılcal (kapiler) borular kullanılır.
- Soğutucu Akışkan (Refrigerant): Klima içindeki devrede dolaşan ve ısı transferini sağlayan özel bir gaz/sıvıdır. Geçmişte R-22 gibi ozon zararlı gazlar kullanılırken, günümüzde R-410A ve R-32 gibi çevre dostu HFC gazları yaygındır. Örneğin R410A daha yüksek basınçta çalışırken güçlü soğutma sağlar; R32 ise R410A’ya göre çok daha düşük bir küresel ısınma potansiyeline (GWP) sahiptir ve yüksek verim sunar. Soğutucu akışkan, sıvı ve gaz hâlleri arasında geçiş yaparak evaporatörde ısıyı emer, kondansatörde ısıyı dışarı atar. **
Soğutma Döngüsü (Çevrim): Klima’nın Çalışma Prensibi
Split klima, buharlı sıkıştırma çevrimine göre çalışır. Soğutma döngüsü dört ana aşamadan oluşur: sıkıştırma, yoğunlaşma, genleşme, buharlaşma. Bu adımları şöyle özetleyebiliriz:
- Kompresyon (Sıkıştırma): Kompresör, evaporatörden düşük basınçlı soğuk gazı emer ve piston veya scroll mekanizmasıyla sıkıştırarak yüksek basınca getirir. Bu işlem akışkanın sıcaklığını da yükseltir. Kompresöre gelen gaz, artık yüksek basınçlı sıcak gaz halindedir.
- Kondansasyon (Yoğuşma): Sıkıştırılmış sıcak gaz dış ünitedeki kondansatör bobinine gönderilir. Dış ünite fanı dışardan hava alarak bobin üzerinden üfler; bu dış hava akımı soğutucu akışkan içindeki ısıyı uzaklaştırır. Bu soğutma sırasında gaz yoğunlaşarak (yoğuşarak) sıvı hale geçer. Ortaya çıkan yüksek basınçlı sıvı, hala ortamdan gelen ısıyı dış ortama aktarmış olur.
- Genleşme: Yoğuşan yüksek basınçlı sıvı, genleşme elemanına (termal genleşme valfi veya kapiler boru) ulaşır. Burada ani bir basınç düşüşüne uğrar; basıncı düşen akışkanın bir kısmı buharlaşırken kalan sıvı çok soğur. Böylece genleşme çıkışında, çok düşük basınçlı soğuk bir akışkan elde edilir.
- Buharlaşma: Soğuyan akışkan evaporatöre gelir. İç ünite fanı odayı dolaştırarak havayı buharlaştırıcı (evaporatör) bobinlerin üzerinden geçirir. Düşük basınçlı soğuk akışkan, evaporatörde tamamen buharlaşana dek çevreden (odadan) ısı çeker. Havadaki ısı azaldığı için ortam serinler. Evaporatörde gaz haline gelen soğutucu akışkan tekrar kompresöre dönerek döngü tekrarlanır.
Her döngüde klima içerden çektiği ısıyı dışarı verir; termodinamiğin korunumu yasasına göre ortamdan alınan ısı, klimanın dış ünitesinden eşdeğer olarak atılır. Bu döngü, termostat ayarlanan sıcaklığa ulaşılana kadar devam eder. Hedef sıcaklık sağlandığında sabit hızlı (on-off) klimalarda kompresör durur; inverterli sistemlerde ise kompresör hızı düşürülerek cihaz daha düşük güçte çalışmaya devam eder (aşağıda açılıp kapanma farkları ele alınmıştır).
İç ve Dış Ünite: Hava Akışı ve Görevleri
Split klimalarda iç ve dış üniteler farklı görevler üstlenir. İç ünite, odadaki havayı dolaştırarak soğutur ve üfler. Dış ünite ise ısıyı atar ve kompresörü barındırır.
- İç Ünite (Evaporatör, Fan, Filtre): İç ünite genellikle duvara monte veya tavan yakınında bulunur. Ana bileşeni evaporatör bobinidir. Oda içindeki sıcak hava, iç ünitedeki fan tarafından evaporatörün soğuk yüzeyine üflenir. Burada soğutucu akışkan ısıyı çekip buharlaşırken havanın sıcaklığı düşer. Soğuyan hava fanla tekrar odaya dağıtılır. İç ünite ayrıca havadaki toz, polen, kir gibi partikülleri tutan filtrelere sahiptir; düzenli filtre temizliği ile hava kalitesi korunur. Evaporatör bobinlerinden geçen buharlaşma sırasında ortam havasındaki nem de yoğuşur; biriken su, cihaz altındaki drenaj borusuyla dışarı tahliye edilir. Böylece klima içindeki su birikmesi önlenir. İç ünite genellikle basit bir termostat veya elektronik sensörle oda sıcaklığını algılar ve kompresörü kontrol ederek hedef sıcaklıkta çalışmayı sürdürür.
- Dış Ünite (Kompresör, Kondansatör, Fan): Dış ünite, klimanın dış atmosferinde bulunur. Burada kompresör ve kondansatör bobini bir aradadır. Kompresör, düşük basınçlı soğutucuyu sıkıştırarak basıncını ve sıcaklığını yükseltir. Yüksek basınçlı sıcak buhar, kondansatör bobinlerinde dolaşırken dış ünite fanı çevre havasını bobinlere çeker. Bu hava akımı sayesinde soğutucu akışkan ısısını dış ortama atar ve yoğuşarak sıvı hale geçer. Dış ünite fanı havayı hızla dolaştırarak ısının verimli şekilde yayılmasına yardım eder. Klimaların gürültülü kısımları (kompresör sesi, fan sesi) çoğunlukla dış ünitededir; bu sayede iç ortamda daha sessiz bir soğutma sağlanır.
İnverter ve On/Off Klima Sistemleri
Split klimalar inverter (değişken hızlı) ve on-off (sabit hızlı) olarak iki ana teknolojiye ayrılır. On-Off klimalarda, kompresör her zaman sabit bir hızda çalışır. Ortam soğutulmaya başlanınca kompresör tamamen açılır; hedef sıcaklığa ulaşınca ise tamamen kapanır. Bu açma/kapatma döngüsü, istenen ısı sağlanana dek tekrarlanır. Her açma sırasında kompresör güçlü akım çektiği için enerji tüketimi yükselir; sık sık döngüye girmesi nedeniyle verim düşebilir. Ayrıca odada sıcaklık dalgalanmaları daha fazla olur.
İnverterli klimalarda ise kompresör hızı inverter kontrollü bir sürücü ile ayarlanır. Yani kompresör, hedef sıcaklığa yaklaşana dek tam güçte değil, gerektiği kadar hızlı çalışır. Hedefe erişildikten sonra hız düşürülerek sistem düşük güç modunda çalışmaya devam eder. Bu sayede klima, sürekli tam kesintisiz çalışıp durmak yerine sabit ancak düşük bir hızda çalışarak sıcaklığı daha sabit tutar. İnverter teknolojisi sayesinde enerji tüketimi azalır ve sıcaklık kontrolü hassaslaşır; kompresör her açma-kapama anındaki yüklere girme esnasındaki ani güç ihtiyacını yaşamaz. Sonuç olarak inverterli modeller hedef sıcaklığa daha hızlı ulaşır, enerji tasarrufu sağlar ve cihazın ömrü uzar.
Diğer Klima Sistemleri
Ev tipi split klimaların yanı sıra binalar için merkezi soğutma sistemleri ve VRF/VRV sistemleri de vardır. Merkezi soğutma sistemleri, genellikle oteller, alışveriş merkezleri veya büyük komplekslerde kullanılır. Bu sistemlerde büyük bir kompresör grubu, soğutma kulesi veya devasa kondansatör grubu bulunur; soğutulmuş hava ise bina içindeki kanallardan dağıtılır. VRF/VRV (Variable Refrigerant Flow) sistemleri ise gelişmiş bir tür çoklu split klimadır. Tek bir güçlü dış üniteye (dış grup) 64’e kadar iç ünite bağlanabilir. Her iç ünite bağımsız kontrol edilebilir, inverter kontrollü kompresör debisi bölge bölge ayarlanır. Bu sayede büyük binalarda her odanın ihtiyacına göre kontrol imkânı sağlanır. VRF sistemleri, inverter ve hassas genleşme vanaları sayesinde çok yüksek verimlilik sunar; geniş çaplı ısıtma-soğutma uygulamaları için esnek çözümler üretir. (Merkezi ve VRF/VRV sistemleri teknik açıdan ayrı çözümler olduğundan, ayrıntılı anlatımları bu yazının kapsamı dışındadır.)
Isıtma (Isı Pompası) Fonksiyonu: Modern split klimaların birçoğu ısı pompası modunda çalışarak ısıtma da yapabilir. Bu durumda soğutma çevrimi tersine çevrilir: Dört yönlü vana (çift yönlü valf) ile soğutucu akışkanın yönü değiştirilir, böylece evaporatör iç ünitede değil dış ünitede soğur ve ısıyı iç ortama verir. Bu modda evaporatör ve kondansatör rolleri değişir; iç ünite ısıyı iç ortama dağıtır, dış ünite dış ortamdan ısı alır. Sonuçta cihaz hem kışın ısıtma, hem yazın soğutma sağlayan çok yönlü bir klima işlevi görür.
Soğutucu Akışkanlar: Klimalarda kullanılan soğutucu akışkanlar da önemlidir. Eski sistemlerde R-22 (Freon) yaygındı ancak ozon tabakasına zarar verdiği için artık çoğu ülkede yasaklanmıştır. Yerine R-410A ve R-32 gibi çevre dostu HFC gazları tercih edilir. R410A, R22’ye göre daha yüksek basınçta çalışır ve verimli soğutma sağlar. R32 ise R410A’dan yaklaşık üç kat daha düşük GWP’ye (küresel ısınma potansiyeline) sahiptir ve daha yüksek enerji verimliliği sunar. Günümüzde ev tipi klimaların çoğunda R32 kullanımı yaygınlaşmaktadır.
Klima sistemleri bu sayede iç mekanlarda istenen sıcaklık ve nemi sağlarken, elektrik tüketimini en aza indirmek için tasarlanmıştır. Etkin bir çalışma ve uzun ömür için düzenli bakım (filtre temizliği, soğutucu kaçak kontrolü vb.) gereklidir.